4 Aralık 2009 Cuma

KRALİÇE...

ÜÇ İKİ BİR KAYIT.....Kraliçeler kibar bir inandırıcılıkla fısıldıyarak konuşabilir. İpekler ve danteller giyebilir ve saçları mis gibi kokabilir. Hatta tek elinizle kaldırabileceğiniz bir yapma bebek gibi görünebilir. Ancak, tüm kadınsılığına, tatlı tavırlarına ve nefis zarafetine karşın, bu kadın şaşırtıcı bir rahatlıkla pantalonlar giyer ve bunlar da ona bayağı yakışır. Kafası erkekçe bir mantıkla çalışır ve her tartışmada kralla başabaş yarışabilir. Hatta bazen kralı geçebilir de; bunula birlikte,

KESKİN ZEKASINI GÖSTERİR
Kraliçeler, karşılarında en ufak bir fikir tartışması olanağı çıktığı zaman keskin zekalarını göstereceklerdir. Eğer onunla tartışmaya girmek istemezseniz, o kendi kendisiyle tartışacaktır. Kraliçeler kendi başına bir kavgayı başlatabilir, büyük bir gösteriş içinde kendi başına sürdürebilir ve kendi başına bitirebilir.
Sizin tek katkınız "ama neden?" veya "ben öyle düşünmüyorum" demeniz olabilir, ama bu sözünüz bazen onu bir saat veya daha fazla süren parlak bir monoloğa başlaması için aradığı şeydir. Ne var ki bu monolog süresince onun çekiciliği karşısında ölebilirsiniz. Her üç cümlede bir o dayanılmaz tatlı gülümseyişiyle gülecek ve siz sonunda kolayca fikrinizi değiştireceksiniz; tıpkı onun kolayca erkeğin ayrıcalığını elinden alarak cinsiyet değiştirdiği ve sonra da gene o yumuşacık aşk kadınına döndüğü gibi.
Açık berrak bir mantıkla krala kendine inandıracaktır. Kraliçenin hiçbir noktayı gözden kaçırmadığından emin olmak için herşeyi iki kez tartma merakı bir yana, romantik aşk veya arkadaşlık ya da her ikisini birden arayan bir kral için o, ideal kadındır. Onun tartışma merakı, içtenlikle adil bir karara varma arzusuna dayanır. Daha kötüsü de olabilirdi. Hiç olmazsa, başka imparatorlukların topraklarında doğan bazı kraliçeler gibi tartışırken yalnızca kendi koyduğu kuralları geçerli saymıyor veya inatçılıkla bütün fikirlere karşı çıkmıyor. Ayrıca o, kendi fikirlerinin çoğunu, havayı biraz yumuşatacak şekilde diplomatik bir nezaketle savunuyor.
Kraliçemiz evlenmeden önce de sonra da çalışmak ister. Satın alabileceği güzel şeyler için para kazanmak ister.
O, güzel giysileri, pahalı parfümleri, müziği çok sever. Çoğunlukla, kendini ruhsal ve fiziksel olarak gerçekten hasta eden düzensiz çevrelerin sefaletinden ve çikinliğinden kurtulabilmek için, kraliçenin büyük paralara ihtiyacı vardır. Ancak, onun çalışmasının ve para kazanmak istemesinin başka bir nedeni daha vardır. Erkeği. Kraliçenin şu geçici dünyada herşeyden daha çok değer verdiği bir tek şey varsa, o da, sevmek, onurlandırmak ve yönetmek için seçtiği kraldır. Kraliçe yalnız oynamaktan nefret eder. Gerek iş hayatında, gerekse romantik yaşamında onun en derinden ihtiyaç duyduğu şey arkadaşlıktır. Yalnız çalışmayı sevmez ve kesinlikle yalnız yaşayamaz. Kraliçeye göre evlilik ortaklaşa bir iştir ve bir şirket kadar kesin kuralları vardır. Birliğin başkanı kraldır, bu onur krala verilmiştir. Onun yapısı ekip çalışması için yaratılmıştır. Kralın ilgi duyduğu bütün işlere ve faaliyetlere olabildiğince katılmak isteyecektir.


ONURSUZCA BİRŞEY YAPMAZ
Kraliçeyle birlikte yaşamanın bir çok nimetleri vardır. Bir kere, hiçbir zaman kralın mektuplarını açmayacaktır. O, hiçbir zaman bu kadar onursuzca bir şey yapmaz. Hiçbir zaman kralın diplomatik hayatındaki sırları arkadaşlarına açmaz veya onu halkının önünde utandırmaz. Onun bir melek mi yoksa bir şeytan mı olduğunu merak ettiğiniz anlar olacaktır, ancak melekler çoğunlukla onun yanında savaşırlar. Çocuklarını çok sevecek ve şefkatle büyütecektir ama onlar kesinlikle kraldan sonra geleceklerdir. Onlar ikinci derecede ortaklardır, ülkenin kralısınızdır ve kraliçe bu temel gerçeği hiçbir zaman unutmayacaktır. Onlar annelerinin kalbinin büyük bir bölümüne sahip olacaklar ancak o, çocuklar gelmeden önce krala vermiş olduğu köşeyi çalmalarına asla izin vermeyecektir. Çocukların oyunu kralın dinlenmesine engel olursa çocuklara oldukça sert davranacaktır.


KRALİÇE BÜYÜK DÜŞÜNÜR
Hayatını asla boşluğa adamaz, kurallarına saygı duyulmasından gurur duyar. Onun kurallarına saygı duymayanın hayatında yeri yoktur. Kralını her zaman onurlandırır. Başka devletlerin kraliçeleri onun asilliğini, zerafetini ve kendine has duruşunu her zaman kıskanacaklardır.
Kraliçe her zaman hafızalarda kalacaktır. Çünkü o göründüğünün ötesinde kendi içinde sadece ona ait koca bir devleti yönetmektedir... Bu devletin adı Kraldır... KESTİK...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

hadi ne söyliceksen söyle çabuk kayda giricem birazdan:)